427 Uitgangs-taal Yazdıklarını anlamaya çalışıyorum. Yazdıklarını anlamaya çalışıyorum.bazen odamda olamıyorum. Toplantıda belki yada namazda olabilirim. Lütfen hemen tepki verme ve hakkımda yanlış düşünme. Lütfen beni anlamaya çalış bazen söylediklerin beni şaşırtıyor. Ama bu sana güvenmediğimden değil eğer seninle konumlarımız farklı olsa idi sanada bu durum oldukça ilginç gelebilirdi.Ingilizce cümle kurmaya zorlanıyorum ve yanlış bir kelime kullanabilirim. Iyiki varsın ve iyiki seni tanıma fırsatı verdin. Youtube da izlediğim güzel sesli kız benim sevgilim. Gemaakte vertalingen I'm trying to understand what you wrote ... | |
| |
89 Uitgangs-taal sevgi özlemi Simdi surda oturup Saatın Tik Tak Sesini dınlemek Yerine Göğsüne yatıp kaLbinin atısını dınlemek vardi ... Gemaakte vertalingen Now instead of... | |
241 Uitgangs-taal sevmek ask huzun Bazen dayanmaktır sevmek hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek. Bazen yasamaktır sevmek;soluksuz ciger gibi sevgisiz kalbin duracagını bilmek... Bazen agırdır sevmek; sevdigine layık olabilmek..Ve bazen ...hayattır sevmek;? birini ...çok uzaktayken bile, yüreginde taşıyabilmek... Gemaakte vertalingen To love, love, sadness | |
| |
471 Uitgangs-taal Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu... Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu mumla aydınlığımızın bir parçasını size göndermeye çalıştık, daha fazlası için bize buyurun†anlamına gelmekteydi. Okuntu diye adlandırılan bu hediyeler okuyucu adı altında genelde aile çevresinden mutlu bir evlilik sürdüren çocuk sahibi bir kadın ve erkek tarafından dağıtılırdı. Artık düğün davetiyeleri romantizmden ve estetikten uzak, sadece evlenen kişilerin adlarının, düğün yeri ve tarihinin bir kâğıt parçası üzerine karalanmasıyla, düğün tarihinden sonra çöpe atılan bir hatırlatma notunu andırıyor.
<edit> Before edit : "Anadolu’nun en eski okuntularından olan mum; “bu mumla aydınlığımızın bir parçasını size göndermeye çalıştık, daha fazlası için bize buyurun†. bir dilekten"</edit>
Gemaakte vertalingen Candle, which is the one of the oldest... Sveća, koja je jedan od najstarijih ... | |
| |
| |
| |
240 Uitgangs-taal Sakın üzülme hayatın hızına, en ... Sakın üzülme hayatın hızına, en güzel yıllar çabuk geçenlerdir... Geleceğini oluşturacak her yeni günün bir önceki günden daha güzel, isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olmasını dilerim. Yüzünde her zaman bir gülümseme olsun çünkü sana çok yakışıyor. Daha nice mutlu yıllara... Gemaakte vertalingen Don't be sad, the most beautiful... | |
| |
271 Uitgangs-taalDeze vertaling aanvraag is "betekenis alleen" Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün... Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün olduğunu, hiç durmazlar hani, her çiçeğe yaren olmak isterler… İşte bende bir kelebeğin ömrünce, gönlümce yaşadım seni. Gözlerimi sende açtım, bu kısacık zamana koskoca bir efsane sığdırdım ve kulaklarına fısıldadım son sözümü, ben seni bir kelebek ömrünün kutsallığınca sevdim… Gemaakte vertalingen You know, butterflies know that their lives... | |
| |
268 Uitgangs-taal Sayın yetkili, Acentanızla yapılan kontraa... Sayın yetkili,
Acentanızla yapılan kontrata istinaden ödemenizin fatura teslm tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılması gerekiyordu. Ancak görüyoruz ki çok uzun zaman geçmesine rağmen henüz sizden ödeme alamadık.
Bu konuda sizden anlayış bekler ve borcunuzu kısa zamanda kapatmanızı rica ederiz.
Saygılarımızla Gemaakte vertalingen Dear Sir, Pursuant to the contract done... | |
| |
| |
| |
| |
| |
| |